26 Ekim 2018 Cuma

Bandırma Kaymakamı Yefendi Ali ve Çerkez Ethem







Mayıs 1919 a gelindiğinde H.Rauf Orbay ile Kundukh Bekir Sami Beylerin Pşışawo Ali Bey Bandırma'daki konağını ziyaret ederler.
Pşışawo Ali Bey
                                             
Vatanperverlikleri ile nam salmış, savaştıkları cephelerde defalarca yaralanmış olmalarına ve dahi  hastalanmalarına rağmen, Osmanlının bir uçtan bir uca birçok cephelerinde savaşmaktan geri durmamış Reşit, Tevfik ve Ethem Beylerden bir direniş örgütlemelerini talep etmişlerdi. Özellikle de, o güne kadar Teşkilat-ı Mahsusa bünyesinde en tehlikeli operasyonlarda cesareti ve üstün becerisine tanık oldukları Ethem Bey asıl ziyaret sebebiydi. Zaten Ali Bey ve oğulları bu konuda herşeye hazırlıklı idiler. Ali Bey'in;
- Bir vatanımızı kaybettik Çakır! Bunu da kaybedersek olmaz. Ne gerekiyorsa yapalım. sözü üzerine Ethem Bey ve ağabeyleri derhal Red-di İlhak çalışmalarına başladılar.
(Yani bu demek oluyor ki, "Bandırma Vapuru"  Kurtuluş Savaşı nın gerçek anlamda ilk adımının da, son kurşunun da yine Bandırma da atılacağının ilahi bir habercisiydi adeta.)
Henüz iki kişiyi ikna etmişti. Emre Köy'den arkadaşları Sefer ile Kel Ömer. Bu arada Bandırma'nın idaresini ve iletişim için güvenebileceği birine bırakmak istiyordu. Hem Bandırma'daki konak komşuşu ve baba dostu Yefendi Ahmet Bey'in oğlu,  Kabardey Köy'den çok samimi arkadaşı Yefendi Ali' yi bu işe uygun görmüştü.  İlgili makama bir tavsiye mektubu yazıp, Yefendi Aliye vererek Ali Beyin Bandırma'ya Kaymakam olmasını sağladı.

Bandırma Kaymakamı Yefendi Ali Bey


 O da, hem Arap, hem Latin alfabesiyle yazabilen iyi bir tahsil görmüş  Kuağk'o=Sekreter takma adıyla hitab ettiği kız kardeşi (Gülizar) Hanımı yanına sekreter olarak aldı. Bu hazırlıkları gören Yefendi Alinin kardeşi Üzeyir, ağabeyinden Ethem Beyle konuşup  kendisini de yanına almasını talep etmişti. Yefendi Ali, Ethem Beye;
- Bak Ethem sikueş, şu biraderim Üzeyir de senin askerin olmak istiyor. Eğer kabul edersen pek tabii.
- Gelsin elbette. Hazırlığını yapsın. Benden haber bekleyin. der. 3. Askerini de safına katar.
Ethem Bey Bandırma, Mihaliç, Manyas, Gönen ve Kirmasti gibi Çerkeslerin yoğun olarak yaşadığı yakın yerleşimleri bizzat ziyaret ederek mücadeleye katılmaya davet ediyordu.
Manyas'a gittiğinde onu hayalperestlikle itham etmişler ve alaya almışlardı. Büyük bir kızgınlıkla oradan ayrılmıştı. Birkaç gün sonra kendine katılan kırk kişilik atlı ve silahlı arkadaşlarını da yanına alarak silahlı bir süvari birliği ile Manyas meydanına girer ve bir darağacı kurdurur. Ahaliyi meydana çağırtır. Bir konuşma yapar.
- Parası olan  yeterince para, olmayan bana asker verecek. İtiraz edeni bu darağacında sallandıracağım. der.
4 yada 5 ileri gelen karşı çıkarlar. Dediği gibi de yapar.Hepsini oracıkta astırır. Ahali bakar ki bu işin şakası yok. Hiç çaresiz biat ederler Ethem Beye. Bu olay tam bir mihenk taşı olmuştur, Ethem Beyin başlatmak için çabaladığı mücadelenin ilerlemesinde. Çünkü bu olay kısa sürede bölgede kulaktan kulağa yayılmıştı. Artık hiç kimse itiraz edecek cesareti kolay kolay bulamıyordu.
Artık hazırlıklar tamamlanmış, Ethem Bey onbeş atlı ve silahlı arkadaşıyla birlikte babası Ali Bey in Emre Köy'deki çiftliğinden ihtiyaç duyacağı her şeyi de yanına alarak  bütün  hazırlıklar tamamlanmış, Salihli'ye doğru yola çıkmıştı. Yolu üstündeki aralarındaki türlü hukuku olan ve sevgi-saygı bağı olan aileleri helallik almak için ziyaret ediyordu. Uğradığı Kabardey Köyünde Yefendi Ali Bey'in evinde Ethem Bey ve kırk arkadaşına bir  ziyafet için kazanlar dolusu yemekler yapılıyordu. Bu arada arkadaşları köydeki evlerden ihtiyaç duyacakları ayni ve nakdi şeyleri topluyordu. Zekorey sülalesinden bir evde yeni nişanlı bir genç kızın çeyizinden zorla bazı değerli şeylere el koymuşlardı. Bu durumu sindiremeyen genç kız doğru Ethem Bey'e ulaşarak;
-Ethem Bey!Ethem Bey! Sen vatan kurtarmaya mı, yoksa benim gibi garibanları gaspetmeye mi çıktın bu yola ha?
Ethem Bey olanlardan habersizdir ve çok şaşırmıştır bu serzenişe.
- Anlatta bizde bilelim ne olduğunu.
-Senin adamların benim çeyizlerimi gasp ettiler. Böyle mi vatan kurtaracaksınız siz? Tüh size yazıklar olsun.
-Görsen tanır mısın onu?
-Tanırım tabii ki.
Ethem Bey adamlarına seslenir
-Hepiniz şöyle sıraya dizilin bakayım! diye emreder ve  sorar;
-Bak bakalım hangisi görelim bizde.
Genç kız şöyle bir göz gezdirir ve tanır, hemen gidip yakasına yapışır.
-İşte buydu benim çeyizimi zorla alan haydut.
Ethem Bey adamına sorar;
- Bu doğrumu?
Adam kafasıyla sessizce onaylar.
Ethem Bey silahını çekerek tam vuracaktı ki, Yefendi Ali eline  sarılır namluyu havaya çevirttiği anda silah patlar.
-Ethem napıyorsun sen? Delirdin mi? Böyle yaparsan adam kalırmı yanında?
Zekoreylerin kızının çeyizi tekrar iade edilir ve kendisinden özür dilenerek olay tatlıya bağlanır.
Yemekler yendikten sonra Ethem Bey ve arkadaşları uğurlanır ve Salihliye doğru yola çıkarlar. Yolu üstündeki tüm gerekli yerlere uğrayıp uygun olandan ayni ve nakdi yada asker toplayarak cepheye doğru ilerler. Aznavour ayaklanması çıkınca Ankara'nın ısrarları ile ayaklanmayı bastırır. Bu arada Bandırma'ya da uğrar ve ayaklanmanın iç yüzünü öğrenmek için soruşturma başlatır.
Mihaliç'in Karayan(Sultaniye) eşrafından varlıklı Arnavut ailelerin Aznavoura çok yüklü miktarda maddi yardım yaptıkları bilgisine ulaşır. Ethem Bey bir ekip kurarak Karayan'a gönderir. Red-di İlhak mücadelesi verdiklerinden dolayı asıl kendilerine maddi yardım yapmaları gerektiği yönünde talepte bulunan birde mektup gönderir. Birde tembihler;
-Eğer para olmadığını falan söylerlerse dikkatli olun. Eski hasır-kilim yayılı görürseniz ortasına şöyle dipçikle vurun. para varsa orada gömülüdür.
Tam da dediği gibi para olmadığını Aznavourun zorla bütün paralarına el koyduğunu söylerler.  ancak evlerde yapılan aramalarda odaların ortasına gömülmüş çömleklerin içinde altın dolu olduğu tespit edilince ev sahipleri derdest edilerek yargılanmak üzere Bandırmaya getirilir.
Ne var ki Arnavutların Yefendi Ahmet Beyin kendi gibi El Ezher mezunu olan, cuma günleri hutbe vermesi için köyden Haydar Çavuş Camiine özel koruma eşliğinde faytonla getirilip götürülen biraderi Yefendi Hacı Murat Bey ile tanışıklıkları vardır.

Yefendi Hacı Murat Bey
                                               

 Yefendi Hacı Murat Beyi araya sokarak affedilmeleri konusunda Ethem Beye baskı yapılmasını isterler. Yefendi Hacı Murat Beyde ağabeyi Yefendi Ahmet Bey gibi Ethem Beyin babası Pşışaw Ali Beyin yakın dostudur. Pşışaw Ali Beye oğlu Ethem Beyi ikna etmesini rica eder. Pşışaw Ali Beyin oraya gelip devreye girmesi üzerine, Ethem Bey çaresiz kalır ve bir çıkış yolu bulmak için Yefendi Ali Bey ile odadan dışarı çıkarlar. Ethem Bey sorar;
-Napıcaz şimdi? Biz bunları yargılamamız lazım. 
-Vollehi Ethem! Biliyorsun bizde büyüklerin dediği olur.
-O zaman şöyle yapalım. Sen Kaymakamlık  yetkinle onları serbest bıraktırmış ol. Ben onların işini yolda bitiririm. Onlar şimdi güle oynaya köye döneceklerdir.
-Tamamdır. Oldu bu iş. 
Tekrar odaya dönerler. Yefendi Ali Bey sözüm  ona Ethem Beyi azarlayıp  Arnavutları serbest bırakmaya razı eder.
Ethem Bey serbest bıraktığı Arnavutları takibe aldırır. Akçapınar Köyü altında Kanlıhana geldiklerinde Arnavutlar boğularak öldürülür.

Ethem Bey sadece Yunanla değil, hem ayaklanmacılarla hem içerdeki işbirlikçilerle, hemde garip gurebaya zulm eden, onların acziyetinden yararlanıp ellerindekileri gaspeden zorbalar ile de mücadele etmek zorunda kalmıştır. 


Ruhun şad, mekanın cennet olsun. Vatanperver büyük komutan.


- Posted by Scherenqo

13 Ekim 2018 Cumartesi

Sabetayist Levantenler Ethem Bey'i Neden Hiç Sevmezler?

Cerkesler konusunu kasimak isteyen ama cesaret edemeyen, Izmir Levantenleri ve Bogaz Asireti'nin Sabetayist'lerinin kullandigi cumlelere karsi da dikkatli olunmasi gerekiyor... Ozellikle de bu iki kesim, Ethem Bey'e vurulan hain damgasini surdurmek isteyen Frenk ve Sabetayist soylular... Nedenini de aciklayayim ki, ben de durup dururken onlar gibi hedef gostermemis olayim... Bilindigi uzere, kadin kuaforu kilikli Genelkurmay Baskani eskisi, Ilker Basbug denilen zurriyeti belirsiz yumusakca, Ilber Ortayli ile ciktigi televizyon programinda acikca Ethem Bey icin "haindir" tanimlamasini kullandi. Gerekce olarak da, yine kadin kuaforu uslubu ile "aman canim bir suru kisiyi sallandirmis, milletten harac almis" gibisinden aciklamalarda bulundu, o gunlerin degerlendirmesini yapmadan... Oysa Genelkurmay Baskanligi yapmis bir kisinin tarihi gelismeleri bilemiyor olmasi, boylesine cahilce bir yorumda bulunmasi mumkun degildir. Yahu adam belki de bilmiyordur tarihi gelismeleri, diyemeyiz yani... Oyleyse nicin oyle konustu dersek, oncelikle Ethem Bey'in kimleri nicin sallandirdigini, kimlerden nicin harac topladigini da bilmek zorundayiz... Istiklal Harbi fiilen baslamadan, Ataturk henuz Samsun'a cikmadan once, Istanbul'da karar alinmis, Anadolu'da bir orgutlenme baslatilacagi dost dusman herkes tarafindan biliniyordu. Ege'de yine bir baska Cerkes olan Kuscubasi Esref Bey, orgutlenmeyi Ethem Bey'in agabeyleri olan Osmanli subaylarindan Resit Bey ve Tevfik Bey'lere tevdi eder, ki Resit Bey ile Ataturk zaten ayni donem subaylar olmalari nedeni ile yakin ve samimi arkadastirlar... Ethem Bey'in babasi merhum Ali Bey'in bes oglundan, yine Osmanli subayi olan iki buyuk oglu Birinci Dunya Savasi sirasinda sehit olmuslardir. Geriye sag olarak yine Osmanli subayi olan Resit Bey, Tevfik Bey ile sivil oglu Ethem Bey kalir. Ali Bey'in bes oglu icinden en kucugu olan Ethem Bey'i Harp okuluna yazdirmamasinin nedeni, kendisinin vefatindan sonra ailenin basinda bir erkek evladinin bulunmasini istemesindendir. O yuzden de Ethem Bey, basta Saruhan (gunumuz Manisa ili ve cevresi) olmak uzere tum Ege'de, saygi duyulan sevilen taninmis bir isim olur. Izmir, Yunan tarafindan isgal edilene kadar da, bolgedeki tek bir insanin ne canini yakmis, ne de varligina dokunmustur... Bu hususun bilinmesi gerekir cunku onemli bir detaydir. O nedenle tekrarlayacagim. Ethem Bey, Yunan isgali oncesinde, bolgede yasayan tek bir masum insanin kilina dahi dokunmamistir. Hic unutmayin bu hususu... Ustelik bu hususu herkesten fazla Ilker Basbug denilen kadin kuaforu kilikli yumusakcanin da bilmesi, ozellikle gerekmektedir. Cunku o Istiklal Savasi ve oncesindeki gelismeleri bilmek zorundadir, Genelkurmay Baskanligi yapmis birisi olarak... Bilmiyor olabilir gibisinden bir mazareti falan da yoktur. Yunan'in Izmir'i isgal edecegi bilgisi Istanbul tarafindan Kuscubasi Esref Bey'e iletildikten sonra, agabeyi Resit Bey'in direktifi ile Ethem Bey bolgedeki tum Cerkesleri orgutlemeye baslar. Tum Ege halki isgal haberinin duyulmasindan sonra tedirgindir. Derken gun gelir catar ve Yunan Izmir'i isgal eder... Bu isgal halki kahrederken, Izmir'in Frenk soylu devsirme Levantenleri ile Selanik donmelerinden olusan Sabetayistler sevinc icindedirler. Hatta isgal kuvvetlerini Yunan bayraklari ile alkislayarak karsilarlar... Turkler ile o gune kadar dostane(!) iliskiler surduren donme ve devsirmeler, bu isgali firsata cevirmek icin Turk komsularina karsi bir anda tavir alir ve isgalci Yunan ordusu ile yakinlasmaya, Turk'lere karsi hasmane tavir sergilemeye baslarlar. Isgalci Yunan askerleri bolgeyi ve insanlari tanimadiklari icin Levantenler adeta yerel istihbaratci gibisinden, isgalci Yunan ordusu icin tehlikeli olabilecek Turk'lerin isimlerini ve adreslerini Yunan subaylarina ispiyonlarken, donmeler de savastan cikmis yoksul halkin ustunde baskilar olusturmaya baslar, pazarda satilan mallarin fiatlarini yukseltir, sehit ailelerinin evlerini, arsalarini ve tartlalarini yok pahasina satin almak icin seferberlik baslatirlar... Iste Ege bolgesinin zengin donmeleri ve devsirmeleri boyle zengin olmuslardir. Calisip kazanarak degil, Turk'lerin mallarini gasp ederek, dusman ile isbirligi yaparak bugunku mal varliklarina sahiptirler... Yunan mezalimi gun gectikce artar. Devsirmelerin ispiyonladigi Turk'lerin evlerine baskinlar duzenlenir, erkekler oldurulur, kadinlarina ve kizlarina tecavuzler baslar, Turkler artik merkezi kasabalarda, koylerde yasayamaz olur, daglara cekilirler... Onlar cekilince de donmeler gelir ve Turk'lerin topraklarini sahiplenerek, Yunan makamlarinin onayladigi, imzali ve muhurlu sahte tapular ile Turk'lerin topraklarini gasp ederler... Bir tarafta cinayetler ve tecavuzler, diger tarafta topraklarini gasp eden donmeler yuzunden halk kahir icindedir... Tam iste bu dakikada Ethem Bey ve milisleri devreye girer. Yunan ordusu icin ispiyonculuk yapan, vatansever Turk'lerin isimlerini ve adreslerini tasiyan, Turk'leri fisleyen Levantenleri tespit ederek, kacirir oldurur ve ibret-i alem icin cesetlerini agaclarda sallandirmaya baslar, o vatan hainlerinin... Ote yandan yolsul halka fahis fiatlar ile ihtiyaclarini satan donmelerin de pesine duser. Tefecilikle ve gasp ile topladiklari paralar ve mal varliklari ile canlari arasinda tercih yapmalari geregini hatirlatir. Donmelerin, tefecilik ve fahis fiatlardan edindikleri paralarin bir kismini toplar ve Istiklal Harbi'nde kullanilmasi icin satin alinacak silahlarin paralari temin etmis olur... Yani, Ethem Bey, durup dururken hicbir masumun cesedini agaclardan sallandirmamistir. Hic bir masum esnaftan tek bir kurus haram para edinmemistir. Toplanan paralar kendi cebine girmemistir. Cunku Cerkes toreleri olarak tanimlanan Khabze'de boylesi bir durum haynape yani ayip olarak tanimlanir ki, bir Cerkes icin haynape ile yasamaktansa, olmek yegdir. Bu hsusu da onemidir konuya vakif olmayanlar icin... Netice olarak, Ethem Bey'in topladigi paralar, Istiklal Harbi'mizde silah satin alabilmek icin kullanilmistir. Dolayisi ile bu tarihi gercegi, Turk ordusunda Genelkurmay Baskanligi yapmis kadin kuaforu kilikli yumusakca Ilker Bassbug'un bilemiyor olmasi asla ve kat'a mumkun degildir... Sirf bu yuzden ben de kendisine sormaktayimdir... Ethem Bey'i hain olarak tanimlamanin "gercek" nedeni, Ethem Bey'in, cesedini agaclarda sallandirdigi, Yunan ispiyoncusu vatan haini Levantenlerden veya savastan cikmis erkegini yitirmis masum halkin mal varligini gasp ettigi icin tepesine cokulen, tefeci donmelerden bir tanesi senin dedelerinden biri miydi ki, vatan kahramini Ethem Bey'i boylesine karalamak istersin be kadin kuaforu kilikli yumusakca... Sonuc olarak sunu soylemek isterim. Gunumuzde Cerkesler hakkinda birisi ortaya cikip abuk subuk konusuyorsa, bunlarin soyuna sopuna bakmak, incelemek lazim. Bunlar tekrar Turkiye'nin isgal edilecegi gunu bekleyen, isgal sonrasinda yine Turk'e olan kin ve nefretlerini aciga cikarmaya calisacak olan Levant soylu devsirmeler ve Selanik donmelerinden olusan Sabetayistler olabilir...
Guşan Yedic

Шlэрэнкъо: Ethem Bey in düzenli orduya karşı olduğu "Palavra...

Şirket: Ethem Bey düzenli orduya karşı "Palavra ... : Gönderen Gönderen Kuvva-i Seyyare Genel Kumandanı Pşışaw Ethem Bey Ethem Bey'...