22 Kasım 2018 Perşembe

Çapanoğlu Nerede?


Yunan'ın İzmir'i işgalinin hemen ertesinde Pşışawo Ethem Bey Bandırma postanesine giderek;
- Bir telgraf çekin Salihli'ye. Ödemiş dağlarında Reddi İlhak uyansın. Bayrağa, silaha ve yırtık Kur'ana el basıp, Mahşere değin dayansın. diyerek, Ödemiş'in Hacı İlyas(İlk Kurşun) köyünde sıkılan ilk kurşun ile  işgale karşı silahlı mücadeleyi başlattı.
Zamanla Kuvva-i Seyyare adını alan ülkenin ilk ve tek vurucu gücünü oluşturdu. Ethem Bey'in tek meselesi Yunan değildi maalesef. Bir taraftan Yunanla ve işbirlikçileriyle, bir taraftan savaş ortamını fırsat bilip garip gurebanın elinde avucunda ne varsa ele geçirmeye çalışan zorbalarla, bir taraftan da daha sonraları muamma bir şekilde ortaya çıkan ayaklanmalarla mücadele etmek zorunda kaldı.
İlk olarak Biga merkezli Aznavour Ahmet ayaklanması bastırıldı. Hemen ardından Adapazarı merkezli Sefer Berzek ayaklanması da bastırıldı.
(Burada ilginç olan; Şayet Berzek söylendiği gibi padişah yanlısı olduğu için ayaklandı ise,  Ethem Bey onu yargılarken neden padişah değil de Ankara himaye ediyor?) Ne tesadüftür ki, hemen onun ardından da Yozgat merkezli Çapanoğlu ayaklanması peydahlandı.
Her ne kadar cepheyi boş bırakmak istemese de, birileri bu ayaklanmaları peydahlayıp sanki Ethem Bey'e cepheyi boşaltmaya zorluyor gibiydi.  Ne yapıp edip Çapanoğlu ayaklanmasını da bastırmaya ikna ettiler.
İşin ilginç tarafı;
Doğu Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir paşa dururken, neden Rütbesini hafife aldıkları Ethem Bey'den imdat dilenilir?
Çaresiz Adapazarı'ndan Yozgat'a hareket etti. Yolu üstündeki Ankara'da herkes büyük kurtarıcı tezahüratları ile karşıladı.


Kısa süreli bir istirahatten sonra Ethem Bey ile ağabeyi Tevfik Bey, Mareşal Fevzi Çakmak, Mustafa Kemal ve İsmet Paşalarla acil bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda paşaların verdikleri bilgi ve dikte etmeye çalıştıkları strateji Ethem Beyin hiç hoşuna gitmese de, ağabeyi Tevfik Bey'in yanında pek sesini çıkarmadı. Tevfik Bey dahi pek sıcak bakmamıştı talep edilen strateji uygulamalarına.
Ertesi sabah yol hazırlığı yapılırken Ethem Bey'i yeniden görüşmek için çağırttılar.  Yanına Tatar Seyfullah ile Kürt Salihi de alarak Mustafa Kemal ve İsmet paşaların olduğu odaya girdiler. Tevfik Beyi özellikle çağırmadılar. Rütbesinden dolayı ona bir baskı ve emir dikte edemeyeceklerini biliyorlardı. Ethem  Bey kendilerince düşük rütbeli bir subaydı ve her türlü emir- komut verme yetisini kendilerinde görüyorlardı. Ethem Bey ayaklanmayı bastırma konusunda  asla başarılı olamayacağı talepler karşısında tekraren bu işi kendi yöntemleri ile halledeceğini beyan ediyordu. Ediyordu da ne dese nafile. Paşalar ısrardan vazgeçmiyorlardı. Yine  Mustafa Kemal aynı şeyleri yüksek sesle tekrarlayınca Ethem Bey patladı.
-Paşa! Paşa! Madem kendiniz bastırsaydınız ayaklanmayı. Bizi neden çağırdınız? Elinizdeki silahları bile kaptırdınız 3,5 çapulcuya. Ben bu işi kendi yöntemimle en geç bir haftada hallederim. Lakin bana sonra neden öyle yaptın ? Neden böyle yapmadın? gibi şeyler söylemeyeceksiniz. diyerek kamasını çıkardı ve masaya vurdu. Devamla;
-Eğer söylerseniz senin kafanı keser İsmetin masasına , Onun kafasının keser senin masana koyarım. Karar sizin. Yoksa ben şimdi buradan cepheye dönüyorum.
Hiç beklemedikleri böyle bir çıkış karşısında ikili tam bir şok yaşadı. Biraz suskunluktan sonra Mustafa Kemal;
- Tamam. Öyle olsun. Ne gerekiyorsa yapın madem. diyebildi.
Ethem Bey çok sinirlenmişti. adamlarına bir işaretle oradan ayrıldılar. Kafasında oluşturduğu taktik icabı kestirme yol yerine Alaca tarafından Yozgat'a ilerledi. Alaca'da beşyüz kişi daha kattı Seyyaresine. Yozgat'a vardıklarında  Ethem Bey'in suskunluğu Kürt Salih'in dikkatini çekti.
-Kumandan! Ne düşünüyorsun?Yozgata vardık. Ağzını bıçak açmıyor. Neşelen biraz.
Ethem Bey huzunlu bir gülümsemeyle;
- Öylemi? Tamam o zaman.  Başlıyoruz birazdan.
Bütün askerlerine yüksek sesle talimatını verdi.
- Karşınıza ne çıkarsa çıksın ateş edeceksiniz. Kedi, Köpek, At, İnek dahi olsa sağ bırakmayacağız. Anlaşıldı mı? Haydi  başlayın. Ayaklanma nasıl bastırılır görsünler. 
Ayaklanma bastırıldıktan sonra yapılan soruşturmada Ankara valisi Y. Galip Bey'in bu işte parmağı olduğu anlaşılıyor. Yargılanmak için Ankara'dan valinin Yozgat'a gönderilmesi istenmesine karşın gönderilmiyor. İlginç değil mi?

Bu işte bir çapanoğlu var. Çapanoğlu nerede?



Kaynak: Erhan Çevik(Tatar Seyfullah'ın torunu)


Шlэрэнкъо: Ethem Bey in düzenli orduya karşı olduğu "Palavra...

Şirket: Ethem Bey düzenli orduya karşı "Palavra ... : Gönderen Gönderen Kuvva-i Seyyare Genel Kumandanı Pşışaw Ethem Bey Ethem Bey'...